aydınlat

listen to the pronunciation of aydınlat
Турецкий язык - Английский Язык
clarify
enlighten

Every burned book enlightens the world. - Yakılan her kitap dünyayı aydınlatır.

Joseph Goebbels was the Nazi minister of Public Enlightenment and Propaganda. - Joseph Goebbels Kamu Aydınlatma ve Propaganda Nazi bakanıydı.

{f} illuminated

The square was illuminated by bright lights. - Meydan parlak ışıklarla aydınlatıldı.

María looked at the starry sky, with a quarter moon that illuminated that autumn night. - María, sonbahar gecesini aydınlatan çeyrek ayı bulunan, yıldızlı gökyüzüne baktı.

illuminate

Sun lights the landscape, pain illuminates the soul. - Gün ışığı ortalığı aydınlatır, acılar da ruhu.

María looked at the starry sky, with a quarter moon that illuminated that autumn night. - María, sonbahar gecesini aydınlatan çeyrek ayı bulunan, yıldızlı gökyüzüne baktı.

{f} lighting

Nearly all siheyuans had their main buildings and gates facing south for better lighting, so a majority of hutongs run from east to west. - Neredeyse bütün siheuyanların ana binaları ve daha iyi aydınlatma için güneye bakan kapıları vardı.Bu yüzden hutongların bir çoğunluğu doğudan batıya doğru çalışırlar.

I hate fluorescent lighting. - Floresan aydınlatmadan nefret ediyorum.

light up

If the universe is full of stars, why doesn't their light continually light up the entire sky? - Eğer evren yıldızlarla doluysa, neden onların ışığı sürekli olarak tüm evreni aydınlatmıyor?

clarificate
irradiate
{f} clarifying
clear up
{f} enlightening

That was very enlightening. - O çok aydınlatıcıydı.

Enlightening the people is very easy. - İnsanları aydınlatmak çok kolaydır.

{f} lightening
{f} illuminating

Their comments were illuminating. - Onların yorumları aydınlatıcıydı.

When I heard my teacher's illuminating explanation, it was as though I suddenly saw the light. - Ben öğretmenimin aydınlatıcı açıklamasını duyduğumda aniden ışık gördüm gibi oldu.

cast light
enlightened

Any society not enlightened by philosophers is fooled by quacks. - Filozoflar tarafından aydınlatılmamış bir toplum şarlatanlar tarafından aptal yerine konulurlar.

catechize
clarified
undeceive
illumine
aydınlat
Избранное