ayırdetmek

listen to the pronunciation of ayırdetmek
Турецкий язык - Английский Язык
differentiate
discriminate
tell apart
discern
make out
disentangle
ayırt etmek
distinguish

The twins look so much alike it's next to impossible to distinguish one from the other. - İkizler o kadar benziyorlar ki birini diğerinden ayırt etmek neredeyse imkansız.

You must educate your tongue to distinguish good coffee from bad. - İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin.

ayırt etmek
{f} separate
ayırt etmek
differentiate
ayırt etmek
pick out
ayırt etmek
individuate
ayırt etmek
{f} tell

It's impossible to tell the Jackson twins apart. - Jackson'ın ikizlerini ayırt etmek imkansız.

It is sometimes hard to tell right from wrong. - Bazen doğruyu yanlıştan ayırt etmek zordur.

ayırt etmek
{f} know
ayırt etmek
sever
ayırt etmek
select
ayırt etmek
choose
ayırt etmek
{f} recognize
ayırt etmek
tell people apart
Ayırt etmek
discern
ayırt etmek
to differentiate
ayırt etmek
{f} spot
ayırt etmek
to pick out
ayırt etmek
a) to distinguish, to discern, to differentiate b) to spot, to recognize
ayırt etmek
descry
ayırt etmek
tell apart
ayırt etmek
to distinguish, discriminate (from)
ayırt etmek
contradistinguish
ayırt etmek
tell the difference
ayırt etmek
contradistinguish from
ayırt etmek
discriminate
ayırt etmek
secern
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение ayırdetmek в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Ayırt etmek
temyiz etmek
Ayırt etmek
fark etmek
ayırt etmek
Birkaç şeyi birbirinden ayıran niteliği anlamak, tefrik etmek, temyiz etmek
ayırdetmek
Избранное