avlan

listen to the pronunciation of avlan
Турецкий язык - Английский Язык
{f} hunting

This park used to be a hunting ground for a noble family. - Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi.

I should've gone hunting. - Avlanmaya gitmeliydim.

{f} hunt

He went hunting in the woods. - O, ormanda avlanmaya gitti.

This park used to be a hunting ground for a noble family. - Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi.

{f} preying
avla
{f} netting
avla
cull
avla
{f} hunt

The men had little to do except hunt for food. - İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı.

This park used to be a hunting ground for a noble family. - Bu park asil bir aile için bir avlanma yeriydi.

yasak bölgede avlan
poach
Турецкий язык - Турецкий язык
Antalya'nın Elmalı ilçesinde bir göl
avla
Bahçelerin , tarlaların etrafına çekilen korunak
avla
Bahçe duvarı
avla
Bahçe çiti
avlan
Избранное