Onlar saldırmak niyetindeler.
- They intend to attack.
Macbeth, düşmanına saldırmak için bir ordu yetiştirdi.
- Macbeth raised an army to attack his enemy.
Tom bir panik atak geçiriyor.
- Tom is having a panic attack.
Çocukken kızım sık sık astım atakları yaşadı.
- As a child, my daughter had frequent asthma attacks.
Gizli servis onu saldırıya karşı koruyor.
- The secret service guards him against attack.
Düşman saldırısı şafakta sona erdi.
- The enemy attack ceased at dawn.
Alman kuvvetleri, Amiens, Fransa yakınlarında İngiliz askerlere hücum etti.
- German forces attacked British soldiers near Amiens, France.
Tom bir kalp krizi geçirdi.
- Tom has had a heart attack.
Tom bir kalp krizi geçirdi.
- Tom had a heart attack.
Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
- At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
Düşman bütün gün saldırısına devam etti.
- The enemy kept up their attack all day.
Macbeth, düşmanına saldırmak için bir ordu yetiştirdi.
- Macbeth raised an army to attack his enemy.
Düşmana karşı şiddetli bir taarruza geçtiler.
- They began with a strong attack against the enemy.
... this was not a demonstration. This was an attack by terrorists. ...
... It was a terrorist attack and it took a long time for that to be told to the American people. ...