This company uses cheap labor to increase its profit margins.
- Şirket kâr payını arttırmak için ucuz iş gücü kullanıyor.
I would like to increase the price.
- Fiyatı arttırmak isterim.
This may end up being somebody else's problem.
- Bu belki artık bir başkasının sorunu olmayabilir.
The auction ends Monday.
- Açık artırma pazartesi sona eriyor.
Food prices have surged.
- Gıda fiyatları arttı.
The Great Depression triggered a great surge in crime.
- Büyük Buhran, suçta büyük bir artışa neden oldu.
Travel agencies' profits soared.
- Seyahat acentalarının gelirleri arttı.
The company's profits soared.
- Şirketin kazancı arttı.
Recently, the increasing diversity of computer use has extended far beyond the realms of the office.
- Son zamanlarda, bilgisayar kullanımında artan çeşitlilik, ofis alanlarının çok ötesine uzandı.
The number of Japanese going overseas has been increasing year by year.
- Yurt dışına çıkan Japon sayısı yıldan yıla artmaktadır.
A physician was immediately sent for; but on the first moment of beholding the corpse, he declared that Elvira's recovery was beyond the power of art.
There is a debate as to whether graffiti is art or vandalism.
Sanat herkes tarafından sevilir.
- Art is loved by everybody.
Hayat kesin bir bilim değildir, bir sanattır.
- Life is not an exact science, it is an art.
Din çok bireyseldir. Neredeyse herkesin gerçekten kendi dini vardır. Dindeki bütünlük bir kurnazlıktır.
- Religion is very personal. Practically everyone has really his own religion. Collectivity in religion is an artifice.
Cornelius Gurlitt Naziler tarafından çalınan 1400 sanat eserini dairesinde saklamıştı.
- Cornelius Gurlitt had hidden 1400 works of art stolen by the Nazis in his apartment.
Onun bahçesi bir sanat eseridir.
- His garden is a work of art.
O, resim sanatını mükemmelliğe taşıdı.
- He brought the art of painting to perfection.
Ben resim yapamam ama kız kardeşim büyük bir sanatçıdır.
- I can't draw, but my sister is a great artist.
Güzel Sanatlar Sarayı nerede?
- Where is the Palace of Fine Arts?
Okulda güzel sanatlar okuyor.
- She is studying fine art at school.
Leonardo da Vinci tarafından yapılmış yaklaşık 900 eskiz kalmıştır.
- There remain approximately 900 art sketches by Leonardo da Vinci.
Bu eski resmi benim için onarabilecek bir ressam biliyor musun?
- Do you know an artist who can restore this old picture for me?
Sihirbazlık, batıl itikadı paraya çevirme sanatıdır.
- Magic is the art of changing superstition into money.
Japonya'daki en büyük sanatçılardan biridir.
- He is one of the greatest artists in Japan.
Büyük sanatçıların vatanı yoktur.
- Great artists have no country.
Bahçenin sanatsal güzelliği gerçekten şaşırtıcı.
- The artistic beauty of the garden is truly amazing.
Tüm edebi ve sanatsal çalışmaların kaynağı, tatmin edilmemiş libidodur.
- Unsatisfied libido is responsible for producing all art and literature.
Kesinlikle sanatsal becerilerim yok.
- I have absolutely no artistic skills.