Gelişinizi sabırsızlıkla bekliyoruz.
- We are all looking forward to your coming.
Onu üst kata gelişini gördüm.
- I saw him coming upstairs.
Tom bu önümüzdeki hafta Mary'yi görmeye can atıyor.
- Tom is looking forward to seeing Mary this coming weekend.
Önümüzdeki hafta geri dönüyorum.
- I'm coming back next week.
Başarılı bir yerel çocuk eve geliyor.
- A successful local boy is coming home.
O, gelecek seçime katılmıyor.
- He is not running in the coming election.
Sen bizimle Beyaz Saray'a kadar gelecek yeni köpek yavrusu kazandın.
- And you have earned the new puppy that's coming with us … to the White House.
Dün gece, Tom'un odasından gelen garip bir ses duydum.
- I heard a strange noise coming from Tom's room last night.
Dikkat edin! Gelen bir kamyon var!
- Look out! There's a truck coming!
Lütfen geç geldiğimden dolayı beni affet.
- Please pardon me for coming late.
Yakında Noel geliyor.
- Christmas is coming soon.
Köpeğinin benim bahçeme gelmesini engelleyemez misin?
- Can't you keep your dog from coming into my garden?
Patronum toplantıya geç gelmeme göz yummadı.
- My boss didn't excuse me for coming late to the meeting.
Yaklaşan bir doğum günüm var.
- I've got a birthday coming up.
Sona yaklaşan dünya hakkındaki filmde, ölüm on iki saat içinde kesindi.
- In the film about the world coming to an end, death was certain within twelve hours.