A bunch of children ran after the rabbit.
- Bir grup çocuk tavşanın arkasından koştu.
The dog tagged along after his master.
- Köpek sahibinin arkasından gitti.
Don't say such a thing behind her back.
- Onun arkasından böyle bir şey söyleme!
The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
- Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
While doing the wash she found a condom in the back pocket of her son's pants.
- Çamaşır yıkarken oğlunun pantolonunun arka cebinde bir prezervatif buldu.
I have a facial boil. There's a painful lump at the back of one nostril.
- Bir yüz çıbanım var.Bir burun deliğinin arkasında acılı bir yumru var.
The hijackers moved to the rear of the plane.
- Korsanlar uçağın arkasına ilerledi.
Smokers are asked to occupy the rear seats.
- Sigara içenlerin arka koltuklarda oturmaları rica edilir.
Your right taillight is busted.
- Sağ arka lamban patlamış.
The tail at the rear of the plane provides stability.
- Uçağın arkasındaki kuyruk denge sağlar.
The garden is behind the house.
- Bahçe evin arkasında.
A stranger tapped me on the shoulder from behind. He must have mistaken me for someone else.
- Bir yabancı omzuma arkadan dokundu. Beni başka birisiyle karıştırmış olmalı.
Sami felt a little bit superior to his friends.
- Sami kendini arkadaşlarından biraz üstün hissetti.
Applaud, friends, the comedy has ended.
- Alkışlıyoruz, arkadaşlar, komedi sona erdi.
Last night, we celebrated a friend's birthday with cases of Champagne, we ended up completely wasted.
- Dün gece bir arkadaşınızın doğum gününü, saçıp savurarak tamamen tükettiğimiz şampanya kasalarıyla kutladık.
I asked after my sick friend.
- Hasta arkadaşımın sağlık durumunu sordum.
I've been to Osaka to ask after my sick friend.
- Hasta arkadaşımın hatırını sormak için Osaka'ya gittim.
Kangaroos have two small forepaws and two large, strong hind paws.
- Kanguruların iki küçük ön pençesi ve iki büyük, güçlü arka pençeleri vardır.
A friend of mine can speak Hindi fluently.
- Bir arkadaşım akıcı bir biçimde Hintçe konuşabilir.
I want to thank my friends and family for supporting me.
- Beni destekledikleri için arkadaşlarıma ve aileme teşekkür etmek istiyorum.
Her boyfriend was not supportive.
- Erkek arkadaşı destekleyici değildi.
There's one small cat hiding behind the car.
- Arabanın arkasında saklanan küçük bir kedi var.
Tom wanted to eat at the small restaurant behind the hotel.
- Tom otelin arkasındaki küçük restoranda yemek yemek istedi.
Your father's friends aren't his only supporters.
- Senin babanın arkadaşları onun tek destekçileri değil.
He has a wealthy supporter behind him.
- Arkasında zengin bir destekleyicisi var.