argue, debate; appeal, contest; oppose, fight against

listen to the pronunciation of argue, debate; appeal, contest; oppose, fight against
Английский Язык - Турецкий язык

Определение argue, debate; appeal, contest; oppose, fight against в Английский Язык Турецкий язык словарь

dispute
{f} çekişmek
dispute
tartışmak
dispute
{i} tartışma

Uzun bir tartışmadan sonra kömür madenleri kapatıldı ve kalan madenciler işten çıkarıldılar. - After a long dispute the coal mines closed and the remaining miners were paid off.

Tartışma sonunda halledildi. - The dispute was finally settled.

dispute
çekişme
dispute
{i} ihtilaf

İki ülke bu ihtilaf üzerine politik bir anlaşmaya vardı. - The two countries came to a political settlement over this dispute.

Leyla bir tedarikçiyle olan acı bir hukuki ihtilaf sonrasında şirketini kaybetti. - Layla lost her company after a bitter legal dispute with a supplier.

dispute
cedel
dispute
karşı gelmek
dispute
sürtüşmek
dispute
kavga
dispute
uyuşmazlık
dispute
anlaşmazlık

Yasa tasarımız hakkında bir anlaşmazlık vardı. - There was a dispute about our bill.

Onun sonunda konuşma sanatı ve mantık ile ilgili , Socrates metodunda herhangi bir anlaşmazlık örneği ile biten ikincisinin sonunda iki küçük skeç vardı. - The end of which there were two little sketches of rhetoric and logic, the latter finishing with a specimen of a dispute in the Socratic method.

dispute
karşı çıkmak
dispute
(Askeri) TARTIŞMA, MÜCADELE, ANLAŞMAZLIK
dispute
{i} tartışma, münakaşa
dispute
bir şeyin doğruluğundan şüphe etmek
dispute
{f} şüphe etmek
dispute
{f} itiraz etmek
Английский Язык - Английский Язык
{f} dispute
argue, debate; appeal, contest; oppose, fight against

    Расстановка переносов

    argue, debate; appeal, contest; oppose, fight a·gainst

    Произношение

Избранное