Что значит aralik – Сесли Сёзлюк

I was not yet born when a war between Japan and the U.S. broke out in December 1941. - Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri arasındaki bir savaşın patlak verdiği Aralık 1941'de henüz doğmamıştım.

He will be back a week from today, that is, on December 10. - O, bugünden itibaren bir hafta sonra geri dönecek, yani, 10 Aralıkta.

aralık

band

aralık

Dec

In December 1941, the United States was at war. - Aralık 1941 yılında, Amerika Birleşik Devletleri savaştaydı.

Christmas Day is December 25th. - Noel, 25 Aralık'tadır.

aralık

space, opening, interval, gap

aralık

lacuna

aralık

toilet, Brit. water closet

time, interval, moment

space, opening, interval, gap, aperture; interval, moment; corridor, passageway; (ay) December; ajar, half-open

aralık

aperture; time; daylight; gangway; rift

{i} separation

(Bilgisayar) range from

{i} aperture

{i} time

{i} hiatus

(Bilgisayar) kern at

(Mekanik) gate

(Denizbilim) slit

The gap between them has narrowed. - Onlar arasındaki aralık daraldı.

{i} rift

{i} break

The human eye is blind to nearly the entire electromagnetic spectrum, except for the very narrow range of light that falls in what we call the visible range. - İnsan gözü görülebilir aralık dediğimiz çok dar ışık aralığı hariç neredeyse tüm elektromanyetik spektrum için kördür,

Even though Tom eats mostly junk food, he rarely gets sick and his BMI is in the normal range. - Tom çoğunlukla abur cubur yese de, nadiren hastalanır ve Vücut Kitle İndeksi normal aralıktadır.

{i} gangway

(Nükleer Bilimler) clearence

{i} daylight

(Bilgisayar) in range

aralık bırakmak

interspace

aralık bırakmak

1. to leave a space. 2. to leave ajar, leave half open

aralık bırakmak

to half close, to leave ajar

to open (something) part way

a small performance given between two acts of a play

to take a break (from), stop (doing something) for a while

aralık yapmak

space out

artık aralık

(Muzik) augmented interval

her yıl 25 Aralık tarihinde İsa'nın doğumunun kutlanıldığı Hristiyan bayramı

(Bilgisayar) intervals

The meetings were held at intervals. - Toplantılar belli aralıklarla gerçekleştirildi.

Drink your medicine at the prescribed intervals. - Reçete edilen aralıklarla ilacını iç.

dikey aralık

(Bilgisayar) vertical spacing

hilal şekilli aralık

lunette

normal aralık

(Otomotiv) normal range

yatay aralık

(Bilgisayar) horizontal spacing

yirmi altı aralık

1. at one point, for a while, for a short period. 2. when one has a free moment, when one has a chance: Bir ara bana uğrayıver. Drop by when you have a free moment

do ile fa arasındaki aralık