arabam

listen to the pronunciation of arabam
Турецкий язык - Английский Язык

Определение arabam в Турецкий язык Английский Язык словарь

araba
(Otomotiv) car

In America cars drive on the right side of the road. - Amerika'da arabalar yolun sağ tarafını kullanırlar.

I am surprised that your family has a Japanese car. - Ailenizin bir Japon arabasına sahip olduğuna şaşırdım.

arabam bozuldu
The car broke down
arabam hazır olunca beni arar mısınız
Will you call me when the car is ready
araba
{i} cart

Tom got in the golf cart. - Tom golf arabasına bindi.

I saw a horse pulling a cart. - Ben araba çeken bir at gördüm.

araba
motorcar

Selling motorcars is my business. - Arabalar satmak benim işim.

araba
cartload, wagonload; truckload
araba
wheels (Slang); carriage
araba
auto

Thousands of Americans owned automobiles. - Binlerce Amerikalı araba sahibiydi.

She was killed in an automobile accident. - Bir araba kazasında hayatını kaybetti.

araba
car, automobile
araba
car, motorcar, auto, automobile; carriage, vehicle; cart, wagon
araba
automobile

She was killed in an automobile accident. - Bir araba kazasında hayatını kaybetti.

Thousands of Americans owned automobiles. - Binlerce Amerikalı araba sahibiydi.

araba
coach

He robbed the mail coach. - O, posta arabasını soydu.

araba
vehicle

Keep distance from trucks and other vehicles when driving. - Araba sürerken kamyonlardan ve diğer araçlardan uzak durun.

This vehicle eventually became a successful family car. - Bu araç sonunda başarılı bir aile arabası oldu.

araba
wheel

She stumbled over a wheelbarrow. - O bir el arabası üzerine tökezledi.

A car has one steering wheel. - Bir arabanın bir direksiyon simidi vardır.

araba
gharry; motor
araba
wagon

Does Tom still drive a station wagon? - Tom hâlâ steyşın araba kullanıyor mu?

araba
auotomobile
araba
motor

He's got not only a motorbike but also a car. - O sadece bir motosiklete değil fakat aynı zamanda bir arabaya da sahip.

Selling motorcars is my business. - Arabalar satmak benim işim.

araba
trolley
araba
wain
araba
moving conveyor
araba
cab

Tom always keeps a set of jumper cables in the trunk of his car. - Tom her zaman onun arabasındaki sandıkta bir set atlama kabloları saklar.

araba
auto-
araba
carriage, wagon, cart
araba
carriage

Is that your carriage? - O senin at araban mı?

Every once in a while, a carriage passed by me. - Arada bir yanımdan bir araba geçti.

araba
{i} gharry
araba
autocar
araba
conveyance
araba
rickshaw
Английский Язык - Английский Язык

Определение arabam в Английский Язык Английский Язык словарь

araba
A wagon or cart, usually heavy and without springs, and often covered
araba
{i} type of wheeled carriage which is popular in the Middle East; wagon drawn by oxen or horses and used in Turkey and Asia Minor
araba
A carriage used in Turkey and Asia Minor drawn by horses or oxen
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение arabam в Турецкий язык Турецкий язык словарь

araba
Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı: "Ve arabayı dörtnala ileri sürdü."- H. Taner
araba
Bu taşıtın aldığı miktarda
araba
Araba ile taşınmış veya taşınacak miktar
araba
Tekerlekli, motorlu veya motorsuz her türlü kara taşıtı
arabam
Избранное