araştırılma

listen to the pronunciation of araştırılma
Турецкий язык - Английский Язык

Определение araştırılma в Турецкий язык Английский Язык словарь

araştır
{f} quest

They explored the desert in quest of buried treasure. - Onlar gömülü hazine arayışında çölü araştırdı.

He went on a quest to find the point where the sky touches the Earth. - O, gökyüzünün dünyaya dokunduğu noktayı bulmak için uzun ve zorlu bir araştırmaya devam etti.

araştır
probing
araştır
(Bilgisayar) investigate

They are going to investigate the affair. - Onlar olayı araştıracak.

A committee has been set up to investigate the problem. - Sorunu araştırmak için bir komite kuruldu.

araştır
{f} research

The chief engineer did research hand in hand with his assistant. - Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.

The teacher gave him a failing grade for basing his report on discredited research. - Öğretmen onun itibarsız araştırmasıyla ilgili raporuna dayandırarak ona başarısız notu verdi.

araştır
make a survey of
araştır
inquire

He says he will inquire into the matter. - Konuyu araştıracağını söylüyor.

araştır
{f} ferret
araştır
look into

I will look into the matter. - Konuyu araştıracağız.

Why don't you look into the problem yourself? It's your responsibility. - Sorunu niçin kendin araştırmıyorsun? O senin sorumluluğun.

araştırılmak
investigation
araştır
probe
araştır
(Biyoloji) explore

The hunter explored the appearance of the sky. - Avcı gökyüzünün görünümünü araştırdı.

In 1497, John Cabot explored Canada. - 1497 de, John Cabot Kanada'yı araştırdı.

araştır
snoop
Турецкий язык - Турецкий язык
Araştırılmak işi
araştırılmak
Araştırma yapılmak, gözden geçirilmek: "İşte bu nokta araştırılmak ister."- H. R. Gürpınar
araştırılmak
Araştırma yapılmak, gözden geçirilmek
araştırılma
Избранное