araçsız

listen to the pronunciation of araçsız
Турецкий язык - Английский Язык
direct
without a vehicle
araç
vehicle

Cats are often run over by moving vehicles. - Kediler genellikle hareketli araçlar tarafından ezilirler.

Gusty winds are making travel hazardous for high profile vehicles. - Şiddetli rüzgarlar yüksek profilli araçlar için seyahati tehlikeli yapıyorlar.

araç
{i} means

All of them have independent means. - Onların hepsinin bağımsız araçları vardır.

We have no means of transportation. - Taşımacılık araçlarımız yok.

araç
appliance
araç
device
araç
mean

We have no means of transportation. - Taşımacılık araçlarımız yok.

All possible means have been tried. - Mümkün olan tüm araçlar denendi.

araç
{i} instrument

The thermometer is an instrument for measuring temperature. - Termometre, sıcaklık ölçmek için bir araçtır.

Prosperity is only an instrument to be used, not a deity to be worshipped. - Refah, tapılacak bir tanrı değil, sadece kullanılacak bir araçtır.

araç
implement

These implements are in common use. - Bu araçlar ortak kullanımdadır.

araç
(Ticaret) equipment
araç
craft
araç
(Gıda,Teknik) agent
araç
(Askeri) carrier
araç
means to an end
araç
(Bilgisayar) mobile
araç
motor

Welcome to the world of motor vehicles. - Motorlu araçlar dünyasına hoş geldiniz.

Motorists must leave at least a metre-wide buffer when passing cyclists. - Motorlu araç kullananlar, bisikletlileri geçerken en az bir metre emniyet mesafesi bırakmak zorundalar.

araç
transport

A typhoon hit Tokyo on Wednesday with strong winds and heavy rains stopping public transportation. - Bir tayfun kuvvetli rüzgarlarla ve toplu taşıma araçlarını durduran şiddetli yağmurlarla çarşamba günü Tokyo'yu vurdu.

We have no means of transportation. - Taşımacılık araçlarımız yok.

araç
conveyance
araç
{i} tool

A wrench is a commonly used tool. - Bir İngiliz anahtarı, yaygın olarak kullanılan bir araçtır.

Bicycles are tools for urban sustainability. - Bisikletler kentsel sürdürülebilirlik için araçlardır.

araç
vehicular
araç
(Hukuk) instrument, vehicle
araç
medium; tool
araç
instrument; vehicle
araç
intended for or concerning vehicles (especially cars)
araç
instrument , tool
araç
means; tool, implement, apparatus, device, appliance; vehicle, transport
araç
{i} facility
araç
{i} medium

What's your favorite painting medium? - En sevdiğiniz boyama araçları nelerdir?

Television is an audiovisual medium. - Televizyon bir görsel-işitsel araçtır.

araç
instrumentality
araç
{i} organ
Турецкий язык - Турецкий язык
araçsız
Избранное