an organization the objects of which are to carry on a charitable purpose

listen to the pronunciation of an organization the objects of which are to carry on a charitable purpose
Английский Язык - Турецкий язык

Определение an organization the objects of which are to carry on a charitable purpose в Английский Язык Турецкий язык словарь

charity
{i} hayır

Tom Mary'nin kolunu büktü ve o hayır kurumumuza biraz para bağışlamayı kabul etti. - Tom twisted Mary's arm and she agreed to donate some money to our charity.

Tom isimsiz bir şekilde sevdiği hayır kurumuna bir milyon dolar yardımda bulundu. - Tom anonymously donated a million dollars to his favorite charity.

charity
hayırseverlik

Tom hayırseverlik yapmak için sorulmasını sevmez - Tom doesn't like being asked to give to charity.

charity
(isim) hayır, hayırseverlik, yardımseverlik, sadaka, hayır işi, merhamet, hayır kurumu
charity
{i} hayır işi

Hayır işin için para toplamana yardımcı olacağım. - I'll help you raise money for your charity.

Tom yerel bir hayır işi için bir web sitesi tasarlamaya gönüllü oldu. - Tom volunteered to design a website for a local charity.

charity
bağış

Hayır kurumuna çok para bağışladı. - He contributed a lot of money to the charity.

Tom yardım kurumuna çok para bağışladı. - Tom contributed a lot of money to the charity.

charity
{i} sadaka

Tom sadakayı kabul etmeyi reddetti. - Tom refused to accept charity.

Sadaka önemli bir sevaptır. - Charity is an important mitzvah.

charity
acıma
charity
hamiyet
charity
hayır kuruluşu

O hayır kuruluşuna yaklaşık iki milyar yen bağışta bulunan birinin adı verildi. - That charity is named after someone who contributed about two billion yen.

O hayır kuruluşuna yaklaşık iki milyar yen bağış yapan bir kişinin adı verilmiştir. - That charity is named after a person who donated about two billion yen.

charity
hayır kurumu

Tom Mary'nin kolunu büktü ve o hayır kurumumuza biraz para bağışlamayı kabul etti. - Tom twisted Mary's arm and she agreed to donate some money to our charity.

Tom maaşının yarısını sevdiği hayır kurumuna bağışlıyor. - Tom donates half his salary to his favorite charity.

charity
{i} merhamet

Onlardan merhamet bekleme. - Don't expect charity from them.

charity
{i} hayırseverlik, yardımseverlik
charity
(Mukavele) hayırseverlik, yardımseverlik; yardım derneği, hayır cemiyeti; merhamet; sadaka
charity
hayır kurumu/iyilik
charity
yardım derneği charity school hayat okulu
charity
{i} hayır cemiyeti, yardım derneği
Английский Язык - Английский Язык
charity
an organization the objects of which are to carry on a charitable purpose

    Расстановка переносов

    an or·ga·ni·za·tion the objects of which are to car·ry on a cha·ri·ta·ble pur·pose

    Турецкое произношение

    ın ôrgınızeyşın dhi ıbceks ıv hwîç ır tı käri ôn ı çärıtıbıl pırpıs

    Произношение

    /ən ˌôrgənəˈzāsʜən ᴛʜē əbˈʤeks əv ˈhwəʧ ər tə ˈkarē ˈôn ə ˈʧarətəbəl ˈpərpəs/ /ən ˌɔːrɡənəˈzeɪʃən ðiː əbˈʤɛks əv ˈhwɪʧ ɜr tə ˈkæriː ˈɔːn ə ˈʧærətəbəl ˈpɜrpəs/
Избранное