an old woman; and old gossip

listen to the pronunciation of an old woman; and old gossip
Английский Язык - Турецкий язык

Определение an old woman; and old gossip в Английский Язык Турецкий язык словарь

aunt
hala

O Pablo ile evleneceğini açıkça ilan ettiğinde, neredeyse büyük annesine kalp krizi geçirtecekti , halasının gözlerini yuvasından fırlattıracaktı fakat küçük kız kardeşi gururla baktı. - When he openly declared he would marry Pablo, he almost gave his grandmother a heart attack and made his aunt's eyes burst out of their sockets; however, his little sister beamed with pride.

Babam bana halasının adını verdi. - My father named me after his aunt.

aunt
teyze

Teyzeciğim kötü hissediyor. - My aunty is feeling sick.

Ben, dün hiç zaman kaybetmeden teyzemi hastanede ziyaret ettim. - I lost no time in visiting my aunt in the hospital yesterday.

aunt
{i} hala: She is my paternal aunt. O benim halam
aunt
{i} yenge: Aunt Aliye is my uncle's
aunt
{i} teyze: She is my maternal aunt. O benim teyzem
aunt
yenge

Annemin erkek kardeşinin karısı benim yengemdir. - My mother's brother's wife is my aunt.

Sami yengesiyle birlikte yaşıyordu. - Sami lived with his aunt.

aunt
bibi
aunt
eme
Английский Язык - Английский Язык
aunt
an old woman; and old gossip
Избранное