Tom birinci sınıfı tekrarlamak zorunda kaldı.
 - Tom had to repeat first grade.
Onun benim arkadaşım olmadığını kaç defa tekrarlamak zorundayım.
 - How many times do I have to repeat that she isn't my friend?
Bu sınavda başarısız olursan, kursu tekrar etmek zorunda kalacaksın.
 - If you flunk this exam, you'll have to repeat the course.
Lincoln sözlerini tekrarladı.
 - Lincoln repeated the words.
Bir bütün olarak tanımadan bir hatayı tekrarlamak hepsinin içinde en büyük hatadır.
 - Repeating a mistake without recognizing it as one, is the biggest mistake of all.
Tom büyük olasılıkla bu hatayı tekrarlamaz.
 - Tom won't likely repeat that mistake.
Bir yalanın tekrarlanması onu doğru yapmaz.
 - Repeating a lie does not make it true.
Trajedi tekrarlanmaması için hatırlanmalı.
 - The tragedy must be remembered so that it is not repeated.
Soruyu yinelememi ister misiniz?
 - Would you like me to repeat the question?
Birbirlerine bakan iki ayna, sonsuza kadar yinelenen bir görüntü yarattı.
 - The two mirrors facing each other created a repeating image that went on to infinity.
We gave up after the third repeat because it got boring.