an inclined table, a pulpit

listen to the pronunciation of an inclined table, a pulpit
Английский Язык - Турецкий язык

Определение an inclined table, a pulpit в Английский Язык Турецкий язык словарь

desk
okul sırası
desk
{i} çalışma masası

O çalışma masası Meg için çok küçük. - That desk is too small for Meg.

Onlar ön çalışma masasına yaklaşıyorlar. - They approach the front desk.

desk
{i} kontrol paneli
desk
masa

Masanın üzerinde bir çiçek görüyorum. - I see a flower on the desk.

Anahtar masanın üstünde. - The key is on the desk.

desk
{i} kürsü
desk
{i} resepsiyon

Resepsiyondan bir randevu daha al. - Make another appointment at the front desk.

Lütfen resepsiyonda değerli eşyalarınızı kontrol edin. - Please check your valuables at the front desk.

desk
büro

Benim dizüstü bilgisayar bürodadır. - My notebook is in the desk.

desk
{i} bölüm
desk
yazıhane
desk
{i} sıra (okul)
desk
{i} yazı masası
desk
{i} sıra

Mary sırada oturuyor. - Mary is sitting at the desk.

Lütfen bunu ön sıraya ilet. - Please hand this in at the front desk.

desk
{i} daire, şube, masa. From her desk the teacher could see the desks of all her students. Öğretmen
desk
{i} kasa
Английский Язык - Английский Язык
{n} desk
an inclined table, a pulpit
Избранное