an alteration, novelty, small money

listen to the pronunciation of an alteration, novelty, small money
Английский Язык - Турецкий язык

Определение an alteration, novelty, small money в Английский Язык Турецкий язык словарь

change
{f} değişmek

Her şey değişmek üzere. - Everything's about to change.

İnsanları değiştiremezsin. Onlar kendileri değişmek zorundalar. - You can't change people. They have to change themselves.

change
{f} değiştirmek

Tren geç vardığı için onlar programını değiştirmek zorunda kaldılar. - They had to change their schedule because the train arrived late.

Onu değiştirmek istiyorum. - I want to change that.

change
{i} değişiklik

Havada ani bir değişiklik vardı. - There was a sudden change in the weather.

İnsan cildi sıcaklık değişikliklerine karşı çok duyarlıdır. - Man's skin is very sensitive to temperature changes.

change
para bütünlemek
change
değişime uğratmak
change
dönüştürmek
change
aktarma yapmak (taşıtta)
change
ufaklık
change
üstünü değiştirmek
change
değişikliğe uğramak
change
{i} bozuk para, bozuk, bozukluk, ufaklık
change
{f} takas etmek
change
(Tekstil) 1. değişmek 2. değiştirmek 3. değişiklik, değişme, değişim
change
(Askeri) DEĞİŞİKLİKLER

Hükümet temel değişiklikler yapmalı. - The government must make fundamental changes.

Fiziksel değişiklikler doğrudan yaşlanmayla ilgilidir. - Physical changes are directly related to aging.

change
yüzü solmak
change
{f} değiştirmek, tahvil etmek; değişmek, değişikliğe uğramak
change
{i} değişim, değişme, değişiklik
change
{i} borsa [brit.]
change
{f} (taşıtta) aktarma yapmak: You'll have to change trains in Ankara. Ankara'da
Английский Язык - Английский Язык
{n} change
an alteration, novelty, small money

    Расстановка переносов

    an alteration, novelty, small mon·ey

    Произношение

Избранное