Japonya'nın dış yardımları yurttaki ekonomik yavaşlamadan dolayı kısmen azalıyor.
- Japan's foreign aid is decreasing in part because of an economic slowdown at home.
Mikroplar sadece bir mikroskop yardımıyla görülebilir.
- Germs can only be seen with the aid of a microscope.
Aids'li insanlara yardım etmek amacıyla para toplamak için şarkıcılar birlikte şarkı söylediler.
- The singers sang together in order to raise money to help people with AIDS.
Adam boğulan kadına yardımcı olmak için daldı.
- The man dived to the drowning woman's aid.
Onu kendi işinde destekledik.
- We aided him in his business.
Sevgili bir arkadaşım tarafından desteklendim.
- I was aided by a dear friend.
Diktatörün tüm yardımcıları ile ilgili mutlak sadakatı vardı.
- The dictator had the absolute loyalty of all his aides.
Esperanto yabancı dil öğretimi için bir yardımcıdır.
- Esperanto is an aid for teaching foreign languages.
Onun bize yardım etmeye gelmesini istiyorum.
- I expect him to come to our aid.
Onun kaçmasına yardım ettiğim için tutuklandım.
- I was arrested for aiding in his escape.
The incompetent general's brilliant aid often made priceless suggestions.
... It's been proven to aid in almost every ...
... in and could barely put a Band-Aid on myself. ...