Onun yurtdışı seyahat deneyimi var.
- He has experience of foreign travel.
Dünyalılar yabancı gözetim altına girdi ve büyük bir savaşı engelledi.
- Earthlings became under alien surveillance that prevented a major war.
Yabancılar gizli bir manipülasyonla dünyadaki büyük bir savaşı önledi.
- Aliens prevented a major war on Earth by hidden manipulation.
Uzaylı numarası yapalım.
- Let's pretend we are aliens.
Filmlerde gördüklerimize benzer uzaylıların şu ana kadar gezegenimizi ziyaret etmiş olmalarının olası olmadığını düşünüyorum.
- I think it's unlikely that aliens similar to what we see in the movies have ever visited our planet.
Dışişleri Bakanı bir kuklaydı.
- The Foreign Minister was a puppet.
O dışişlerinde iyi deneyimlidir.
- He is well versed in foreign affairs.
Yabancılarla alay etme.
- Don't make fun of foreigners.
Yabancılarla alay etme.
- Don't poke fun at foreigners.
Aliens are aliens because of persecution or war or hardship or famine.
... The first sunrises sweep across a foreboding alien planet, ...
... government-owned alien territory in space, and I want ...