I'm afraid my depth perception is very poor.
- Korkarım benim derinlik algım çok zayıf.
She still lacks an evolved perception for the beauty of language.
- O hâlâ dilin güzelliği için evrimleşmiş algıdan yoksun.
She has a keen business sense.
- Onun keskin bir iş algısı var.
Sharks can sense blood.
- Köpekbalıkları kanı algılayabilir.
There is only one true gnosis: that I percept what I percept.
- Sadece tek bir gerçek ruhani bilgi vardır: ben algıladığımı algılarım.
Politics is the art of perception.
- Politika bir algılama sanatıdır.