against; opposing

listen to the pronunciation of against; opposing
Английский Язык - Турецкий язык

Определение against; opposing в Английский Язык Турецкий язык словарь

contra
kontra

Bir kontrat yapmamız gerekiyor. - We need to have a contract.

Yeni kontratı Tom'a imzalattım. - I got Tom to sign the new contract.

contra
hesabın alacak bölümü
contra
karşı olarak
contra
önek karşı, zıt, aksi
contra
aksine

Birçok söylentinin aksine, ben her şeyi bilmiyorum. - In contrast to many rumours, I don't know everything.

Mary fakir değildir. Aksine, o oldukça zengindir. - Mary is not poor. On the contrary, she is quite rich.

contra
önek karşı
contra
{e} karşı

Bob'a kalırsa, bir şey dönüyor. Buna karşılık, Jane çok dikkatli. - As far as Bob is concerned, anything goes. By contrast, Jane is very cautious.

ABD'nin zenginliği genellikle gelişmemiş ülkelerin fakirliği ile karşılaştırılır. - The affluence of the United States is often contrasted with the poverty of undeveloped countries.

contra
{e} aksi

Resim bunun aksine renkli. - The picture is colorful in contrast with this one.

Eğer bunu yaparsan,bu sadece aksi sonuçlar doğuracak. - If you do that, it will only bring about a contrary effect.

contra
{e} karşıt

Hiçbir karşıt kanıt yoktur. - There is no evidence to the contrary.

contra
(Anatomi) karşı, zıt
Английский Язык - Английский Язык
contra
against; opposing
Избранное