a small container

listen to the pronunciation of a small container
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a small container в Английский Язык Турецкий язык словарь

capsule
{i} kapsül

Bu yapı erkekleri ve kadınları konaklayan kapsül bir oteldir. - This building is a capsule hotel lodging men and women.

Sami zehirli kapsülleri Leyla'nın içkisine boşalttı. - Sami emptied the poisonous capsules into Layla's drink.

capsule
capsular kapsüle benzer
capsule
özlü
capsule
muhafaza eden zar
capsule
(Tıp) Bir eklemi çevreleyen bağlar, kapsül, capsula
capsule
kısa
capsule
capsulated kapsül şekli verilmiş
capsule
(Askeri) KAPSÜL: 1. Çok yüksek irtifadaki uçuşlarla yörünge uçuşları için sıkıca tecrit edilip içindeki hava basıncı normal halde tutulan insan, hayvan ve teçhizat için elverişli bir çevre sağlayan kabin. 2. İçindekilerin aşağıya emniyetle dönmeleri için otomatik cihazları bulunan, tecrit edilmiş ve bulunduğu bölümden fırlatılabilir durumda bir kabin
capsule
açılır meyva
capsule
kaşe tahıl veya tohumu içinde saklayan kuçük kese
capsule
{i} çanak (laboratuvar )
capsule
kapsül içinde
capsule
{i} kapak
small container
kapçık
Английский Язык - Английский Язык
capsule
A container
containant
A container
receptacle
A container
vessel
a small container

    Расстановка переносов

    a small con·tain·er

    Турецкое произношение

    ı smôl kınteynır

    Произношение

    /ə ˈsmôl kənˈtānər/ /ə ˈsmɔːl kənˈteɪnɜr/
Избранное