Almanya, Fransa ile bir sınır paylaşmaktadır.
- Germany shares a border with France.
Tatlımı benimle paylaşmak ister misin?
- Would you like to share my dessert with me?
Bu şirketlerin hisseleri halka satıldı.
- Shares of these companies were sold to the public.
NTT Menkul kıymetlerin 1,000 hissesine sahibim.
- I own 1,000 shares of NTT stock.
Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.
- I share the room with my sister.
Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
- The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.
Bu şehrin kamusal bisiklet paylaşım programı vardır.
- This city has a public bike share program.
Hisse senedi fiyatları bu son ay dengesizdi.
- Share prices have been erratic this last month.
Yolculuğum hakkında bir şey paylaşmak için doğal olarak şimdi herkesin beni beklediğini biliyorum.
- I know that now, naturally, all are waiting for me to share something about my voyage.
O, payını hak ediyor.
- He deserves his share.
Bizim sorunlarımız ortaklık ile ele alınmalıdır; ilerleme paylaşılmalıdır.
- Our problems must be dealt with through partnership; progress must be shared.
Bütün Amerikalılar Wilson'un görüşünü paylaşmadı.
- Not all Americans shared Wilson's opinion.
Almanya, Fransa ile bir sınır paylaşmaktadır.
- Germany shares a border with France.
Tom'un kar payı vardı.
- Tom had a share in the profits.
Kar payını talep etti.
- He claimed his share of the profits.
Çocuklar okuldan sonra bir pizzayı paylaştılar.
- The children shared a pizza after school.
Odayı kız kardeşimle paylaşıyorum.
- I share the room with my sister.
They share a language.
Upload media from the browser or directly to the file share.
... They wanted to share what they knew. ...
... much progress have we made? We have so many exciting news to share with ...