a question put; an inquiry

listen to the pronunciation of a question put; an inquiry
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a question put; an inquiry в Английский Язык Турецкий язык словарь

interrogation
sorgu

Sorgulama sırasında, Fadıl herhangi bir soruyu cevaplamaya hazır ve istekli görünüyordu. - During the interrogation, Fadil appeared to be ready and willing to answer any question.

Dan'in sorgu odasına girmesine izin verildi. - Dan was allowed into the interrogation room.

interrogation
(Politika, Siyaset) soruşturma
interrogation
sorgulama

Sami monitördeki sorgulamayı izliyordu. - Sami was watching the interrogation on monitors.

Sorgulama sırasında, Fadıl herhangi bir soruyu cevaplamaya hazır ve istekli görünüyordu. - During the interrogation, Fadil appeared to be ready and willing to answer any question.

interrogation
SORGULAMA (İSTİHBARAT): Soru soranın kontrolundaki bir şahsa direkt olarak soru sorularak sistematik bilgi edinme çabası
interrogation
sorguya çekme
interrogation
interrogation point soru işareti
interrogation
(Askeri) (INTELLIGENCE) SORGULAMA (İSTİHBARAT): Soru soranın kontrolundaki bir şahsa direkt olarak soru sorularak sistematik bilgi edinme çabası
interrogation
{i} soru

Sorgulama sırasında, Fadıl herhangi bir soruyu cevaplamaya hazır ve istekli görünüyordu. - During the interrogation, Fadil appeared to be ready and willing to answer any question.

interrogation
(isim) soru sorma, sorgu, soru
Английский Язык - Английский Язык
interrogation
a question put; an inquiry
Избранное