a negative stimulus or a punishment

listen to the pronunciation of a negative stimulus or a punishment
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a negative stimulus or a punishment в Английский Язык Турецкий язык словарь

stick
{f} batırmak
stick
{f} takılmak

Tom takılmak istemiyordu. - Tom didn't want to stick around.

Ne olduğunu görmek için biraz daha takılmak istiyorum. - I'd like to stick around a little longer to see what happens.

stick
kaynamak
stick
bulaşmak
stick
hançerlemek
stick
sokmak

Diğer insanların işine burnunu sokmaktan vazgeç. - Stop sticking your nose into other people's business.

stick
{f} takılıp kalmak
stick
koymak
stick
{f} (stuck)
stick
(Askeri) (AIR TRANSPORT) PARAŞÜTÇÜ GRUBU (HAVA ULAŞTIRMA): Bir atlama penceresi veya kapısından, uçağın bir atlama bölgesi üzerinden bir geçişinde atlayan paraşütçü grubu
stick
{i} direk
stick
{i} ardarda atılan bombalar
stick
(Askeri) LEVYE: Bir uçakta, normal uçuş sırasında kanatçık ve irtifa dümenlerini hareket ettiren ve uçağın yatış ve irtifa değişikliğine komuta eden manivela. Bu manivela, normal uçuşta, uçağın gidiş yönünü değiştiren istikamet dümenlerini çalıştırmaz
stick
{i} (şerit halindeki çiklet/tebeşir/mobilya için) parça: Give me a
stick
{f} takmak
stick
idare kolu
stick
{i} kol

Kollarınız o çubuktan daha önemlidir, bu nedenle kolunuzu kullanmak yerine çubuğu kullanın. - Your arms are more important than that stick, so instead of using your arm, use the stick.

stick
{f} bırakmamak
stick
{i} engel (yarış)
stick
{i} uçaktan ardarda atlayan askerler
Английский Язык - Английский Язык
stick
a negative stimulus or a punishment

    Расстановка переносов

    a neg·a·tive sti·mu·lus or a pun·ish·ment

    Турецкое произношение

    ı negıtîv stîmyılıs ır ı pʌnîşmınt

    Произношение

    /ə ˈnegətəv ˈstəmyələs ər ə ˈpənəsʜmənt/ /ə ˈnɛɡətɪv ˈstɪmjələs ɜr ə ˈpʌnɪʃmənt/
Избранное