a man or woman who dresses victuals

listen to the pronunciation of a man or woman who dresses victuals
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a man or woman who dresses victuals в Английский Язык Турецкий язык словарь

cook
yemek pişirmek

Jack bizim için yemek pişirmekle meşgul. - Jack is busy cooking for us.

Tom'un canı yemek pişirmek istemiyor. - Tom doesn't feel like cooking.

cook
{f} pişirmek

Tom bu akşam akşam yemeğini pişirmek zorunda. - Tom has to cook dinner tonight.

Çoğu kişi yağla yemek pişirmek yerine tereyağıyla yemek pişirmeyi tercih eder. - Many people prefer to cook with butter instead of oil.

cook
aşçı

Korkarım ki iyi bir aşçı değilim. - I'm afraid I'm not much of a cook.

Benim aşçılığım anneninkinin yerini tutamaz. - My cooking cannot hold a candle to Mother's.

cook
{f} yemek yapmak

Ben yemek yapmaktan ve okumaktan hoşlanırım. - I like cooking and reading.

Hadi bu gece akşam yemeğini dışarda yiyelim, yemek yapmak için çok yorgunum. - Let's dine out tonight. I'm too tired to cook.

cook
{i} aşçı, ahçı
cook
(Argo) birinin karısı
cook
üzerinde oynamak (hesaplar)
cook
{f} pişir

Sizin için akşam yemeği pişireyim mi? - Shall I cook dinner for you?

Annem, akşam yemeğini pişirmekle meşgul. - Mother is busy cooking the dinner.

cook
aşpaz
cook
pişir(mek)
cook
Too many cooks spoil the broth idarecinin çok olduğu yerde iş yürümez
cook
{f} mahvetmek
cook
(fiil) yemek yapmak, pişirmek, pişmek; uydurmak; oynama yapmak; mahvetmek
cook
{f} pişmek
cook
{f} oynama yapmak
cook
{f} k.dili. (hesaplar) üzerinde oynamak
cook
cook piş/pişir
cook
(isim) aşçı
Английский Язык - Английский Язык
{n} cook
a man or woman who dresses victuals

    Расстановка переносов

    a man or wo·man who dresses vict·uals

    Произношение

Избранное