a kind of silk or satin

listen to the pronunciation of a kind of silk or satin
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a kind of silk or satin в Английский Язык Турецкий язык словарь

say
{f} söylemek

Söylemek istediğim her şeyi söyledikten sonra oldukça rahatlamış hissettim. - I felt quite relieved after I had said all I wanted to say.

Hangi arabanın daha güzel olduğu söylemek zordur. - It is hard to say which car is nicer.

say
{i} söz sırası
a kind of
tarafından
a kind of
bir çeşit

Şitaki bir çeşit mantardır. - A shiitake is a kind of mushroom.

say
söyle

Lütfen onu İngilizce olarak söyle. - Please say it in English.

Ona söyleyecek hiçbir şeyim yok. - I've got nothing to say to him.

say
tutmak
say
{i} son söz

Son sözümü söylemedim! - I didn't say my last word!

Tom senin son söze sahip olduğunu söyledi. - Tom said you have the final say.

say
{f} bildirmek

Ben onun hakkında size bildirmek istedim ama Tom bir şey söylemememi söyledi. - I wanted to let you know about that, but Tom told me not to say anything.

say
(isim) söz, laf, son söz
say
{f} okumak (dua)
say
{f} farzetmek
say
{f} demek

Onu söyledim, ama onu demek istemedim. - I did say that, but I didn't mean it.

Keşke onun hakkında fikrini söylemese ve sadece onun ne demek istediğini söylese. - I wish she wouldn't pussyfoot about it and just say what she means.

say
{f} etmek (dua)
say
etmek okumak bildirmek
say
{f} varsaymak
say
{f} (said) demek, söylemek
say
{i} denilen şey, söz
say
{f} tekrarlamak

Hiçbir şey söylemezsen, bunu tekrarlamak için çağrılmayacaksın. - If you don't say anything, you won't be called on to repeat it.

Английский Язык - Английский Язык
say
a kind of silk or satin

    Расстановка переносов

    a kind of silk or sat·in

    Турецкое произношение

    ı kaynd ıv sîlk ır sätın

    Произношение

    /ə ˈkīnd əv ˈsəlk ər ˈsatən/ /ə ˈkaɪnd əv ˈsɪlk ɜr ˈsætən/
Избранное