a centre, midpoint

listen to the pronunciation of a centre, midpoint
Английский Язык - Турецкий язык

Определение a centre, midpoint в Английский Язык Турецкий язык словарь

middle
{i} orta

Bu muhteşem katedral orta çağlara kadar dayanır. - This magnificent cathedral dates back to the Middle Ages.

Dersin ortasında konuşma. - Don't speak in the middle of a lesson.

middle
ortanca

Sen de ortancasın, değil mi? - You're a middle child, too, aren't you?

Ben üç çocuktan ortanca olanım. - I'm the middle child of three.

middle
(Bilgisayar) ortaya

Ortaya oturmak istiyorum. - I want to sit in the middle.

middle
(Tıp) orta kulak tümörleri
middle
ara

Bir toplantının ortasındayım. Sizi daha sonra tekrar arayabilir miyim? - I'm in the middle of a meeting. Could I call you back later?

Tom onun dikkatini çekmek için gecenin ortasında Mary'nin penceresine taşlar attı fakat bunun yerine onun camını kırarak sonuçlandı ve Mary'nin babası polisi aradı. - Tom threw rocks at Mary's window in the middle of the night to get her attention, but he ended up breaking her window instead and Mary's father called the cops.

middle
bel

Son zamanlarda, belimin etrafında biraz kilo alıyorum. Sanırım bu orta yaş yayılması. - Recently, I've been putting on a little weight around my waist. I guess it's middle-age spread.

Onun kökenini belirlemek için orta çağlara geri gitmeliyiz. - To determine its origin, we must go back to the middle ages.

middle
ortadaki
middle
Middle Kingdom eski bir Mısır krallığı M
middle
Middle East Orta Doğu
middle
Middle Ages ortaçağ
middle
{s} orta, vasat
middle
middle age orta yaş
middle
{i} orta, orta yer
middle
{s} aradaki
middle
middle class orta sınıf
middle
burjuva
middle
2400-
Английский Язык - Английский Язык
middle
a centre, midpoint
Избранное