Tom described Mary quite well, so it was easy to recognize her when I saw her.
 - Tom Mary'yi oldukça iyi açıkladı, bu yüzden onu görünce onu tanımak kolaydı.
Sellers and buyers are anonymous and very hard to recognize.
 - Satıcılar ve alıcılar anonimdir ve tanımak çok zordur.
In order to know a man, you have only to travel with him a week.
 - Bir insanı tanımak için, onunla sadece bir hafta seyahat etmelisin.
I want to know about this mountain.
 - Bu dağı tanımak istiyorum.
Tom wanted to get to know Mary better.
 - Tom Mary'yi daha iyi tanımak istedi.
Tom wants to get to know Mary better.
 - Tom Mary'yi daha iyi tanımak istiyor.
Allowing robots to take their own decisions can be dangerous, because they can turn against their owner.
 - Robotların, kendi kararlarını verebilmelerine olanak tanımak tehlikeli olabilir; çünkü sahiplerine karşı çıkabilirler.