şıklar

listen to the pronunciation of şıklar
Турецкий язык - Английский Язык
Stylish and
şık
stylish

She's beautiful, stylish and well-educated. - O, güzel, şık ve iyi eğitimlidir.

You gotta agree that he looks stylish in that costume. - Onun o kostümün içinde şık göründüğünü kabul etmek zorundasın.

şık
{s} chic
şık
elegant

You look very elegant. - Çok şık görünüyorsun.

The Avenue of the Champs Elysées is very beautiful and very elegant. - Şanzelize Caddesi çok güzel ve çok şıktır.

şık
smart

She's smartly dressed. - O, şık bir şekilde giyinmişti.

Smart watches are becoming more and more popular. - Şık saatler gittikçe daha popüler oluyor.

şık
smartly

She's smartly dressed. - O, şık bir şekilde giyinmişti.

şık
{i} alternative
şık
{s} classy

You're a very classy guy. - Sen çok şık bir adamsın.

Tom is a very classy guy. - Tom çok şık bir adam.

şık
{s} smooth
şık
{s} dapper

He was a dapper man with a mustache that curled neatly at each tip. - O her ucundan özenle kıvrılmış bir bıyığı olan şık bir adamdı.

şık
{s} nifty
şık
{s} tidy
şık
{s} dandy
şık
{s} sleek
şık
dressy
şık
mod
şık
snappy
şık
gallant
şık
flossy
şık
natty
şık
posh
şık
sleeker
şık
{s} sharp
şık
case
şık
spruce
şık
swell

I think you're swell. - Şık olduğunu düşünüyorum.

şık
jaunty
şık
snazzy
şık
go go
şık
dandyish
şık
spiffy
şık
choice
şık
saucy
şık
flash
şık
spiffing
şık
very fitting, very suitable (reply)
şık
smug
şık
sporty
şık
rakish
şık
(giyinim) swell
şık
doggy
şık
smart, chic; fashionable, stylish
şık
dashing

Tom looked quite dashing. - Tom oldukça şık görünüyordu.

şık
alternative, choice seçenek, alternatif
şık
spicy
şık
nobby
şık
fashionable

Tom always wears fashionable clothes. - Tom her zaman şık kıyafetler giyer.

şık
option

We don't have a lot of options here. - Biz burada çok fazla şıklara sahip değiliz.

I chose between two options. - Ben iki şıklar arasında seçtim.

şık
{s} swish
şık
tonish
şık
up market
şık
{s} trig
şık
trim
şık
{s} swanky
şık
chipper

You're looking chipper. - Sen şık görünüyorsun.

şık
swagger
şık
nob
şık
{s} thoroughbred
şık
{s} streamlined
şık
in the ton
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение şıklar в Турецкий язык Турецкий язык словарь

şık
Yerinde, gereği gibi
şık
Güzel, modaya uygun giyinmiş olan
şık
Güzel, zarif, modaya uygun
şık
Güzel, modaya uygun giyinmiş olan: "Daima müzik vardı, şık kadınlar vardı."- H. E. Adıvar
şık
Bir konuda seçilebilecek yolların, alınabilecek kararların her biri, seçenek, alternatif
şıklar
Избранное