özellik

listen to the pronunciation of özellik
Турецкий язык - Английский Язык

Определение özellik в Турецкий язык Английский Язык словарь

özellik
characteristic

These are characteristics of the spoken language. - Bunlar, konuşulan dilin özellikleridir.

Japan has many different characteristics. - Japonya'nın birçok farklı özellikleri var.

özellik
{i} feature

Could you explain all the safety features to me once again? - Bana bir kez daha tüm güvenlik özelliklerini açıklayabilir misin?

She was a girl with finely chiseled features. - O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı.

özellik
{i} speciality
özellik
property

It's a very large property. - Bu çok büyük bir özellik.

Superconductivity is a physical property. - Süperiletkenlik fiziksel bir özelliktir.

özellik
{i} attribute
özellik
characteristics

These are characteristics of the spoken language. - Bunlar, konuşulan dilin özellikleridir.

The botanist carefully recorded the morphological characteristics of the trees. - Botanikçi dikkatle ağaçların morfolojik özellikleri kaydetti.

özellik
{i} quality
özellik
peculiarity
özellik
{i} attribution
özellik
feature, peculiarity, character, characteristic, attribute, property, qualification, quality, nature
özellik
hallmark
özellikler
(Pisikoloji, Ruhbilim) traits

Japan has many distinctive traits. - Japonya'nın pek çok ayırt edici özellikleri vardır.

North Africans are more or less like Italians. We're all people who live around the Mediterranean Sea and we share many cultural traits. - Kuzey Afrikalılar az çok İtalyanlar gibidirler. Hepimiz Akdeniz çevresinde yaşayan insanlarız ve birçok kültürel özellikleri paylaşırız.

özellik
texture
özellik
(Bilgisayar) option
özellik
streak
özellik
stamp
özellik
particulate
özellik
qualification
özellik
commonality
özellik
plate-mark
özellik
particularization
özellik
specific

Specifications and price are subject to change. - Teknik özellikler ve fiyat değişebilir.

I want specific information. - Özellikli bilgi istiyorum.

özellik
strain
özellik
singular
özellik
characteristic feature
özellik
privateness
özellik
private
özellik
hall mark
özellikler
(Bilgisayar) properties for
özellikler
specification

Specifications and price are subject to change. - Teknik özellikler ve fiyat değişebilir.

özellikler
(İnşaat) requirement
özellik
particularity
özellik
character

These are characteristics of the spoken language. - Bunlar, konuşulan dilin özellikleridir.

The botanist carefully recorded the morphological characteristics of the trees. - Botanikçi dikkatle ağaçların morfolojik özellikleri kaydetti.

özellik
singularity
özellik
nature
özellik
trait

Courage is a wonderful trait. - Cesaret harika bir özelliktir.

Woman's intuition is clearly a valuable trait. - Kadının sezgisi açıkça değerli bir özelliktir.

özellik
individuality
özellik
point

The teacher particularly emphasized that point. - Öğretmen özellikle o noktaya vurgu yaptı.

I want to emphasize this point in particular. - Ben özellikle bu konuyu vurgulamak istiyorum.

özellik
eligibility
özellik
genius
özellik
specification

Specifications and price are subject to change. - Teknik özellikler ve fiyat değişebilir.

özellikler
properties

She believes that jade has medicinal properties. - O, yeşim taşının tıbbi özellikleri olduğuna inanmaktadır.

There are no common properties shared by all games. - Tüm oyunlar tarafından paylaşılan ortak özellikler yoktur.

özellikler
features

Because of its origins, Canadian English has features of both American and British English. - Onun kökeninden dolayı, Kanada İngilizcesi hem Amerikan hem de İngiliz İngilizcesi ile ilgili özelliklere sahiptir.

Kate has very good features. - Kate'in çok güzel özellikleri var.

özellik
specialty
özellik
plate mark
özellik
special feature, peculiarity, characteristic
özellik
cachet
özellik
quiddity
özellik
phil. attribute, property
özellik
characteristic , feature
özellik
special feature
özellik
particular

I have nothing in particular to do tomorrow. - Yarın özellikle yapacak bir şeyim yok.

I don't think Tom is particularly handsome. - Tom'un özellikle yakışıklı olduğunu sanmıyorum.

özellik
idiosyncrasy
özellik
special

It is important to pay special attention to your love life. - Aşk hayatına özellikle dikkat etmen önemlidir.

özellik
(Nükleer Bilimler) features

Kate has very good features. - Kate'in çok güzel özellikleri var.

She was a girl with finely chiseled features. - O, ince yontulmuş özelliklere sahip bir kızdı.

özellik
characteristic, feature
özellik
lineament
özellikler
makings
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение özellik в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Özellik
hususiyet
özellik
Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet: "Her kadının kendine göre bir özelliği oluyor."- H. Taner
özellik
Herhangi bir durumu gösterebilme yeteneği
özellik
Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet
özellik
Избранное