Did you kiss him? Yes, I kissed him.
- Onu öptün mü? Evet, onu öptüm.
I kissed Mary last night.
- Dün gece Mary'yi öptüm.
As soon as Tom got Mary alone, he started kissing her.
- Tom Mary'yi yalnız bulur bulmaz, onu öpmeye başladı.
I saw Tom kissing Mary.
- Tom'un Mary'yi öptüğünü gördüm.
She kissed away the boy's tears.
- O, çocuğun gözyaşlarını öperek geçirdi.
Any man who can drive safely while kissing a pretty lady is simply not giving the kiss the attention it deserves.
- Güzel bir bayanı öperken güvenle araba sürebilen bir sürücü sadece öpücüğe hakettiği ilgiyi vermiyordur.