ödüllendirmek

listen to the pronunciation of ödüllendirmek
Турецкий язык - Английский Язык
reward
requite
to reward, to award a prize
recompense
to award (someone) a prize; to reward, give (someone) a reward
award a prize
crown
remunerate
award
repay
to reward
ödül
prize

Kaoru, yours is the best reaction so far - you win the grand prize. - Kaoru, şimdiye kadar en iyi tepki sizinki - büyük ödülü kazanırsınız.

He got a prize for winning the competition. - O, yarışmayı kazandığı için bir ödül aldı.

ödül
reward

Tom deserves a reward. - Tom bir ödülü hak ediyor.

Your effort will be rewarded in the long run. - Çabanız uzun vadede ödüllendirilecektir.

ödül
award

Since 1990, eleven female students received the award. - 1990'dan beri, on bir bayan öğrenci ödülü aldı.

Since 1990, eleven female students received the award. - 1990'dan beri on bir kız öğrenci ödül aldı.

ödül
premium
ödül
plume
ödül
purse
ödül
requital
ödül
guerdon
ödül
meed
ödül
remuneration
ödül
recompense
ödül
bonus
ödül
fee

It's a very rewarding feeling. - Bu çok ödüllendirici bir duygu.

ödül
warison
ödül
payoff
ödül
merit
ödüllendirme
reward

Try rewarding yourself and not relying on others for reward. - Kendinizi ödüllendirmeyi deneyin ve ödül için başkalarına güvenmeyi denemeyin.

ödüllendirme
rewarding

Try rewarding yourself and not relying on others for reward. - Kendinizi ödüllendirmeyi deneyin ve ödül için başkalarına güvenmeyi denemeyin.

ödüllendirme
awarding
ödüllendirme
recompense
ödül
trophy
ödül
commendation
ödül
gift

Tom reluctantly accepted the gift. - Tom ödülü isteksizce kabul etti.

Life does not repeat its gifts. - Yaşam, ödüllerini tekrar etmez.

ödül
distinction
ödül
consideration
ödül
stakes
ödül
a reward
ödül
prize; reward
ödül
(insurance) premium
ödül
reward, prize, award, trophy
ödül
(Finans)premium (of a bond)
ödül
{i} accolade
ödüllendirme
conferment
Турецкий язык - Турецкий язык
Bir başarıyı veya bir iyiliği ödülle değerlendirmek, mükâfatlandırmak
mükafatlandırmak
Ödüllendirme
(Hukuk) TALTİF
Ödül
armağan
Ödül
mükafat
Ödüllendirme
mükafatlandırma
ödül
Bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat
ödül
Bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat: "İki Nobel Edebiyat Ödülü Balkanlı yazarlara verildi."- H. Taner
ödül
Bir iyiliğe karşılık olarak verilen armağan, mükâfat
ödüllendirme
Ödüllendirmek işi
ödüllendirmek
Избранное