You didn't do a very good job, I said.
- Çok iyi bir iş yapmadığını söyledim.
She's a very good teacher.
- O çok iyi bir öğretmendir.
I always thought Tom was so cool.
- Ben hep Tom'un çok iyi olduğunu düşündüm.
That tie suits you very well.
- Bu kravat sana çok iyi uyuyor.
My father knows your mother very well.
- Babam, senin anneni çok iyi tanır.
She is highly reputed not only as a scholar but also as a poet.
- O sadece bir bilim adamı olarak değil aynı zamanda bir şair olarak da çok iyi tanınmış.
You didn't do a very good job, I said.
- Çok iyi bir iş yapmadığını söyledim.
I hear he is good at mahjong.
- Onun Mahjong'da çok iyi olduğunu duydum.
Can there be so much anger in celestial hearts?
- Çok iyi kalplerde bu kadar çok öfke olabilir mi?
Grandmother looked very well.
- Büyükanne çok iyi görünüyordu.
My grandmother can cook very well.
- Büyükannem çok iyi yemek pişirebilir.
His ability in mathematics is outstanding.
- Onun matematikteki yeteneği çok iyi.
Are the results good? Yes, they're excellent.
- Sonuçlar iyi mi? Evet, çok iyi.
This is a very good restaurant, and with an excellent environment, as well.
- Bu çok iyi bir restoran ve mükemmel bir çevresi de var.
We had a great evening yesterday with my brothers and my friends, and the barbecue was very good, too.
- Dün kardeşlerim ve arkadaşlarım beraber süper bir akşam geçirdik ve mangal da çok iyidi.
She is great at skiing.
- O kayakta çok iyidir.
We all had a fine time that day.
- O gün hepimiz çok iyi bir zaman geçirdik.
He's a very fine musician.
- O çok iyi bir müzisyendir.
I think Tom doesn't have a very good job.
- Sanırım Tom'un çok iyi bir işi yok.
You did a very good job.
- Çok iyi bir iş yaptın.
Tom asked some very good questions.
- Tom bazı çok iyi sorular sordu.
Some animals are very good at climbing.
- Bazı hayvanlar tırmanmada çok iyidirler.
Tom doesn't treat Mary very nicely.
- Tom Mary'ye çok iyi davranmaz.
Tom didn't treat Mary very nicely.
- Tom Mary'ye çok iyi davranmadı
Tom isn't dealing with his father's death very well.
- Tom babasının ölümüyle çok iyi ilgilenmiyor.
Dan knows very well how to deal with psychological warfare.
- Dan psikolojik savaşla başa çıkmayı çok iyi bilir.