The girl is smelling the flowers.
- Kız çiçekleri kokluyor.
Flowers and trees need clean air and fresh water.
- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
I am immune to smallpox.
- Çiçek hastalığına bağışıklığım var.
They said he had a weak form of smallpox.
- Onun çiçek hastalığının zayıf evresini geçirdiğini söylediler.
Her talent blossomed early.
- Onun yeteneği erken çiçek açtı.
The apple trees blossomed early this year.
- Bu yıl elma ağaçları erken çiçek açtı.
I love this floral arrangement.
- Bu çiçek aranjmanını seviyorum.
This floral arrangement is beautiful.
- Bu çiçek aranjmanı güzel.
The cherry trees are in full blossom.
- Kiraz ağaçları tamamen çiçeklenmişler.
This park is famous for its cherry blossoms.
- Bu park kiraz çiçekleri ile ünlüdür.
Cold weather keeps many plants from blooming.
- Soğuk hava birçok bitkinin çiçek açmasını engeller.
The roses are in bloom.
- Güller çiçek açmışlar.