Don't put children into the bag.
- Çocukları çantaya koymayın.
I helped carry those bags.
- Şu çantaları taşımaya yardım ettim.
Tom was carrying a duffel bag and a guitar case.
- Tom bir spor çantası ve bir gitar çantası taşıyordu.
The pencil case is on the table.
- Kalem çantası masanın üzerinde.
Tom left his briefcase on the subway.
- Tom çantasını metroda bıraktı.
The money was stolen from his briefcase.
- Para evrak çantasından çalındı.
I'll return to get my handbag.
- Ben el çantamı almak için geri döneceğim.
Jane has five handbags.
- Jane'in beş el çantası vardır.
Where is my satchel? It's on the chair.
- Omuz çantam nerede? Sandalyenin üstünde.
This purse is made of paper.
- Bu çanta kağıttan yapılmıştır.
I left my purse behind.
- Çantamı geride bıraktım.
Let's see what you've got in your suitcase.
- Çantanızda neyiniz olduğuna bir bakalım.
You haven't put anything in your suitcase yet.
- Henüz çantana bir şey koymadın.