Sami hid in a dense thicket.
 - Sami yoğun bir çalılık içinde saklandı.
Tom was hiding in some bushes.
 - Tom bazı çalılıklarda saklanıyordu.
He hid in the bushes so that they would not see him.
 - O, onlar onu görmesinler diye çalılıkların arkasına saklandı.
We walked through thick bushes.
 - Biz yoğun çalılıkların arasından yürüdük.
A bird in the hand is worth two in the bush.
 - Eldeki serçe çalılıktaki keklikten iyidir.