Would you like me to call you a cab?
- Size bir taksi çağırmamı ister misiniz?
We had better call the doctor.
- Doktoru çağırmalıyız.
You will remain here until you are summoned.
- Çağırılıncaya kadar burada kalacaksın.
Didn't you hear me calling you?
- Seni çağırdığımı duymadın mı?
Tom heard someone calling his name.
- Tom birinin adını çağırdığını duydu.
Tom called Mary to the telephone.
- Tom Mary'yi telefona çağırdı.
I called a cab, because it was raining.
- Bir taksi çağırdım çünkü yağmur yağıyordu.
Why didn't you try calling her?
- Neden onu çağırmayı denemedin?
Tom insists I stop calling him by his first name.
- Tom onu ilk adı ile çağırmamı bırakmamda ısrar ediyor.
The President called out the troops.
- Başkan, askeri güçleri çağırdı.
Can you call me a taxi?
- Bana bir taksi çağırabilir misiniz?
I'd like to page someone.
- Birini çağırtmak istiyorum.