(suçlama v.b.'nin) haksız olduğunu kanıtlamak

listen to the pronunciation of (suçlama v.b.'nin) haksız olduğunu kanıtlamak
Турецкий язык - Английский Язык
{f} repulse
(suçlama v.b.''nin) haksız olduğunu kanıtlamak
to reject or rebuff
(suçlama v.b.''nin) haksız olduğunu kanıtlamak
the act of repulsing or the state of being repulsed
(suçlama v.b.''nin) haksız olduğunu kanıtlamak
to repel or drive back
(suçlama v.b.''nin) haksız olduğunu kanıtlamak
to cause revulsion
(suçlama v.b.''nin) haksız olduğunu kanıtlamak
{v} to beat back, drive off, reject
(suçlama v.b.''nin) haksız olduğunu kanıtlamak
{n} a being driven off, rejection, denial
(suçlama v.b.''nin) haksız olduğunu kanıtlamak
the act of beating or driving back, as an attacking or advancing enemy
(suçlama v.b.''nin) haksız olduğunu kanıtlamak
be repellent to; cause aversion in
(suçlama v.b.''nin) haksız olduğunu kanıtlamak
If you are repulsed by something, you think that it is horrible and disgusting and you want to avoid it. Evil has charisma. Though people are repulsed by it, they also are drawn to its power. = repel attract
(suçlama v.b.''nin) haksız olduğunu kanıtlamak
cause to move back by force or influence; "repel the enemy"; "push back the urge to smoke"; "beat back the invaders"
(suçlama v.b.''nin) haksız olduğunu kanıtlamak
Figuratively: Refusal; denial; rejection; failure
(suçlama v.b.''nin) haksız olduğunu kanıtlamak
{f} refuse, reject, rebuff; repel, drive away
(suçlama v.b.''nin) haksız olduğunu kanıtlamak
force or drive back; "repel the attacker"; "fight off the onslaught"; "rebuff the attack"
(suçlama v.b.''nin) haksız olduğunu kanıtlamak
If an army or other group repulses a group of people, they drive it back using force. The armed forces were prepared to repulse any attacks
(suçlama v.b.''nin) haksız olduğunu kanıtlamak
an instance of driving away or warding off
(suçlama v.b.''nin) haksız olduğunu kanıtlamak
The act of repelling or driving back; also, the state of being repelled or driven back
(suçlama v.b.''nin) haksız olduğunu kanıtlamak
To repel by discourtesy, coldness, or denial; to reject; to send away; as, to repulse a suitor or a proffer
(suçlama v.b.'nin) haksız olduğunu kanıtlamak

    Расстановка переносов

    (suç·la·ma v.b.'nin) hak·sız ol·du·ğu·nu ka·nıt·la·mak

    Произношение

Избранное