yoğunca

listen to the pronunciation of yoğunca
Турецкий язык - Английский Язык
heavy vehicle
large vehicle (truck, semi-trailer, etc.)
yoğun
intense

It was July. The heat was intense. - Aylardan temmuzdu. Isı yoğundu.

Far from stopping, the storm became much more intense. - Fırtınanın durması söyle dursun, çok daha fazla yoğunlaştı.

yoğun
dense

Earth is the densest planet of the Solar System. - Dünya güneş sisteminin en yoğun gezegenidir.

The fog was so dense, we could hardly see anything. - Sis çok yoğundu, her şeyi zorlukla görebildik.

yoğun
intensive

Intensive communication between teacher and student is the key to effective teaching. - Öğretmen ve öğrenci arasındaki yoğun iletişim etkili öğretim için anahtardır.

Tom is still in intensive care. - Tom hâlâ yoğun bakımda.

yoğun
{s} hectic

Tom had a hectic week. - Tom yoğun bir hafta geçirdi.

The daily life can be busy, hectic and sometimes overwhelming. - Günlük yaşam, yoğun, telaşlı ve bazen ezici olabilir.

yoğun
thick

We walked through thick bushes. - Biz yoğun çalılıkların arasından yürüdük.

Before long, the ghost disappeared into a thick fog. - Çok geçmeden önce, hayalet yoğun siste kayboldu.

yoğun
rush hour

It's almost rush hour. - Neredeyse yoğun saatler.

She started early in order to avoid the rush hour. - Yoğunluğa takılmamak için erken başladı.

yoğun
extensive

Extensive rainfall is expected throughout the region. - Bölgede yoğun sağanak bekleniyor.

She was burned so extensively that her children no longer recognized her. - O kadar yoğun yandı ki çocukları onu artık tanımadı.

yoğun
{s} busy

I've had a very busy morning. - Çok yoğun bir sabah geçirdim.

I'm very busy this week. - Ben bu hafta çok yoğunum.

yoğun
{s} rich
yoğun
concentrated

I concentrated my attention on the subject. - Ben, dikkatimi konuya yoğunlaştırdım.

She concentrated on one thing. - O bir şey üzerinde yoğunlaştı.

yoğun
dense, thick; concentrated; intense, intensive, crash
yoğun
compact
yoğun
crash

There was a chain-reaction crash during rush hour. - Yoğun trafikteki zincirleme bir kazaydı.

yoğun
heavy

We stayed home for Christmas, so as to avoid heavy traffic. - Biz yoğun trafikten kaçınmak amacıyla, Noel için evde kaldık.

The traffic was very heavy. The cars were lined up bumper to bumper. - Trafik çok yoğundu. Arabalar tampon tampona dizilmişti.

yoğun
intensively

I've started exercising more intensively for a shorter amount of time. - Ben kısa bir süre için daha yoğun egzersiz yapmaya başladım.

The cat looked intensively at him with her big, round, blue eyes. - Kedi büyük, yuvarlak, mavi gözleriyle yoğun olarak ona baktı.

yoğun
mass
yoğun
profound
yoğun
(Tıp) condense

A cloud is condensed steam. - Bir bulut, yoğunlaşmış subuharıdır.

yoğun
condensed

A cloud is condensed steam. - Bir bulut, yoğunlaşmış subuharıdır.

yoğun
packing
yoğun
condensate
yoğun
deep

We never experience our lives more intensely than in great love and deep sorrow. - Yaşamlarımızı büyük sevgiden ve derin kederden daha yoğun bir şekilde yaşamayız.

yoğun
hard

We were late for school because it was raining hard. - Yoğun yağmur yağdığı için okula geç kaldık.

John, you're working too hard. Sit down and take it easy for a while. - John, çok yoğun bir şekilde çalışıyorsun. Otur ve bir süre kendini yorma.

yoğun
pea soupy
yoğun
dense; thick
yoğun
concentrated, intense, intensive
yoğun
gross
yoğun
turbid
yoğun
stiff
yoğun
crashing
yoğun
rushhour
yoğun
keen
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение yoğunca в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Yoğun
ağır
Yoğun
derin
Yoğun
kesif
Yoğun
sıkı
Yoğun
(Osmanlı Dönemi) UKD
Yoğun
(Osmanlı Dönemi) ACÜR
yoğun
Etkisi güçlü olan, ağır koku vb
yoğun
Etkisi güçlü olan, ağır
yoğun
Kaba, kalın, iri
yoğun
Şişman, iri, tombul
yoğun
Artmış, çoğalmış bir durumda olan
yoğun
Kaba, kalın, iri (elek, iğne). Şişman, iri, tombul: "İtibarlı masalarda, sigaralarını içen, iri kalçalı, beyaz sarışın birtakım yoğun kadınlar..."- A. İlhan
yoğun
Hacmine oranla, ağırlığı çok olan, kesif
yoğun
tmış, çoğalmış bir durumda olan
yoğun
Koyu, ağır, kalın
yoğun
Dolu, sıkı, çok
yoğunca
Избранное