Several newspapers published the story.
- Birkaç gazete haberi yayınladı.
When will your book be published?
- Senin kitabın ne zaman yayınlanacak?
He issued his report in September, 2000.
- Raporunu Eylül, 2000'de yayınladı.
The weather service has issued a severe weather warning.
- Hava hizmeti şiddetli hava uyarısı yayınladı.
That program is broadcast every other week.
- O program iki haftada bir yayınlanır.
That program is now being broadcast.
- O program şu anda yayınlanıyor.
Dan wanted to publish a book.
- Dan bir kitap yayınlamak istedi.
I have to publish my book.
- Kitabımı yayınlamak zorundayım.
He was in charge of preparing a magazine for publication.
- O yayınlama için bir dergi hazırlanmasında sorumlu oldu.
The book is now ready for publication.
- Kitap şimdi yayın için hazır.
That program is now being broadcast.
- O program şu anda yayınlanıyor.
We broadcast news on the hour.
- Saat başı haber yayınlıyoruz.
The rebels have captured the broadcasting station.
- Asiler yayın istasyonunu ele geçirdi.
I want to go into sports broadcasting.
- Spor yayıncılığına girmek istiyorum.
Haven't you got a cheaper edition?
- Daha ucuz bir yayınınız var mı?
A revised edition of the encyclopedia was published.
- Ansiklopedinin gözden geçirilmiş sürümü yayınlandı.
The journalists who write for this publisher are not impartial.
- Bu yayıncı için yazan gazeteciler tarafsız değiller.
That TV station broadcasts only movies.
- O TV istasyonu sadece film yayınlamaktadır.
After today, I want to send the manuscript to a publishing house.
- Bugünden sonra el yazmasını bir yayınevine göndermek istiyorum.
That publishing company is in the black.
- O yayıncılık şirketinin geliri yükseldi.
The show will be on the air at 7 p.m.
- Gösteri akşam saat yedide yayında olacak.
We'll be back on air shortly.
- Birazdan tekrar yayında olacağız.
We want to run a few tests.
- Birkaç test yayınlamak istiyoruz.