I saw a young man lying on the bench under the cherry tree in the park.
- Parkta kiraz ağacının altında bankta yatan genç bir adam gördüm.
Tom noticed a drunkard lying in the street.
- Tom sokakta yatan bir ayyaşı fark etti.
I often go yachting on weekends.
- Hafta sonlarında sık sık yatçılığa giderim.
Our yacht club has ten members.
- Yat kulübümüzün on üyesi vardır.
I'd like to lie down.
- Ben yatmak istiyorum.
You look pale. You had better lie down in bed at once.
- Solgun görünüyorsun. Derhal yatağa uzansan iyi olur.
Mary is a promiscuous woman.
- Mary herkesle yatan bir kadındır.
I usually go to bed at ten.
- Genellikle saat onda yatarım.
I'm really tired; I think I'll go to bed.
- Çok yorgunum; Sanırım yatacağım.