In the United States, 20 million new jobs have been created during the past two decades, most of them in the service sector.
- Amerika Birleşik Devletlerinde, geçtiğimiz yirmi yıl boyunca 20 milyon yeni iş yaratılmıştır, onların çoğu hizmet sektöründedir.
The Chicxulub crater in Mexico may have been created by the asteroid that killed the dinosaurs.
- Meksika'daki Chicxulub krateri, dinozorları öldüren asteroid tarafından yaratılmış olabilir.
A nation creates music — the composer only arranges it.
- Bir ulus kendi müziğini yaratır - besteci yalnızca onu düzenler.
In the beginning God created the heaven and the earth.
- Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı.
Human beings are created to create things.
- İnsan oğlu bir şeyler yaratmak için yaratıldılar.
Perform an experiment in creating a country from scratch.
- Sıfırdan bir ülke yaratmada bir deney gerçekleştirin.
A young Kyrgyz woman, creating a miracle with her own hands in Moscow, amazed the Dagestanis.
- Moskova’da kendi elleriyle bir mucize yaratan genç bir Kırgız kadın, Dağıstanlıları şaşırttı.
Our company is going to be left behind too if we don't create an environment in which we can get instant Internet access.
- Acil internet girişi olan bir çevre yaratmazsak, bizim şirketimizde geride kalacak.
If God doesn't exist in our world, then I will create God with my own hands.
- Tanrı dünyamızda yoksa, öyleyse Tanrı'yı kendi ellerimle yaratacağım.