Young people should respect their elders.
- Gençler yaşlılarına saygı duymalıdır.
My parents taught me to respect my elders.
- Annem ve babam bana yaşlılara saygı göstermeyi öğretti.
The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
- Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
The elderly man takes strong drugs for his heart.
- Yaşlı adam kalbi için güçlü ilaçlar alıyor.
The organization is concerned with the welfare of the aged.
- Organizasyon yaşlıların refahı ile ilgilidir.
The middle aged man was charged with assault.
- Orta yaşlı adam tecavüz ile suçlandı.
The old man lives by himself.
- Yaşlı adam tek başına yaşıyor.
The old man was hard of hearing.
- Yaşlı adam duymakta zorlanıyor.
The old man was hard of hearing.
- Yaşlı adam duymakta zorlanıyor.
She married a rich old man.
- O, zengin yaşlı bir adamla evlendi.
She walked with her head down like an old woman.
- O, yaşlı bir kadın gibi başını eğip yürüdü.
They say that I'm an old woman.
- Onlar benim yaşlı bir kadın olduğumu söylüyorlar.
The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
- Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
The elderly man takes strong drugs for his heart.
- Yaşlı adam kalbi için güçlü ilaçlar alıyor.
Old-timers might argue the Internet was freest during the Usenet days.
- Yaşlılar, Usenet günlerinde internetin daha özgür olduğunu iddia edebilirler.
You must respect senior citizens.
- Yaşlı vatandaşlara saygı göstermelisin.
Tickets are $30 for general admission and $20 for students and seniors.
- Biletler genel giriş için 30 dolar ve öğrencilerle yaşlılar için 20 dolardır.
She gave her seat to a senior citizen.
- Yaşlı birine yerini verdi.
Tickets are $5 for adults, and $2 for senior citizens and children.
- Biletler yetişkinler için 5 dolar ve yaşlılarla çocuklar için 2 dolardır.