Английский Язык - Турецкий язык
Определение watching, observing в Английский Язык Турецкий язык словарь
- Gözlemci izliyor
- tarassut
- looking
- görünme
Aptal görünmeyi sevmiyorum.
-I don't like looking foolish.
Bazen iyi görünme ve rahat olma arasında seçim yapmak zorundasın.
-Sometimes you have to choose between looking good and being comfortable.
- looking
- (Bilgisayar) aranıyor
- looking
- {i} bakış
Ben bu konuya farklı bir bakış açısından bakıyorum.
-I am looking at the matter from a different viewpoint.
Bir şeye bakış şeklin senin durumuna bağlıdır.
-Your way of looking at something depends on your situation.
- looking
- bakarak
Judy aynaya bakarak çok fazla zaman harcıyor.
-Judy spends a lot of time looking in the mirror.
O birçok geceyi yıldızlara bakarak geçirdi.
-Many nights did he spend, looking up at the stars.
Связанные Термины
Английский Язык - Английский Язык
Определение watching, observing в Английский Язык Английский Язык словарь
- {i} looking
watching, observing
Расстановка переносов
watching, ob·ser·vingПроизношение
Resimler
История
Избранное