währenddessen

listen to the pronunciation of währenddessen
Немецкий Язык - Турецкий язык
o sırada, bu sırada
(Gramer) bu (o) arada (sırada, esnada)
Английский Язык - Турецкий язык

Определение währenddessen в Английский Язык Турецкий язык словарь

at the same time
aynı zamanda

Tom her gece aynı zamanda yatmaya gider. - Tom goes to bed at the same time every night.

Geriye dönüp baktığında, Tom her iki kız kardeşle aynı zamanda flört etmemesi gerektiğini anladı. - In retrospect, Tom realized he shouldn't have been dating both sisters at the same time.

meanwhile
bu arada

Bu arada, zaman tükeniyor. - Meanwhile, time is running out.

Bu arada, bir noktaya daha dikkatinizi çekmek istiyorum. - Meanwhile, I want to draw your attention to a point.

meanwhile
bu sırada
at the same time
bununla birlikte
at the same time
bununla beraber
at the same time
aynı anda

Tom ve Mary her ikisi de aynı anda konuşmaya başladı. - Tom and Mary both started talking at the same time.

Tom, armonika ve gitarı aynı anda çalabilir. - Tom can play the harmonica and the guitar at the same time.

meanwhile
aynı anda
meanwhile
iken
meanwhile
ara

Bu arada, zaman tükeniyor. - Meanwhile, time is running out.

Bu arada, Biz garip şeyler yapan uzaylıları tanımlıyoruz. - Meanwhile, we depict aliens doing really weird stuff.

on the fly
havada iken
on the fly
Bir iş yapıldığı/olduğu esnada
on the fly
(deyim) Bir şey yapılıyor olduğu esnada, bir iş sürerken
on the fly
anında

Soğuk öyle ki kuşlar anında düştü. - The frost was such that the birds fell on the fly.

at the same time
yine de
in the meanwhile
bu arada
in the meanwhile
iken
meanwhile
z. bu arada