Birçok köylü askerler tarafından öldürüldü.
- A lot of villagers were killed by soldiers.
Patlama köylüleri korkuttu.
- The explosion frightened the villagers.
Erkek kardeşim küçük bir köyde yaşıyor.
- My brother lives in a small village.
Otobüsle köye ulaşabilirsin.
- You can reach the village by bus.
Bu nehir benim köyümden geçer.
- This river runs through my village.
Benim köyümde, bir dere üzerinde küçük, dar bir yaya köprüsü vardır.
- In my village, there is a small, narrow footbridge over a brook.
Patlama köylüleri korkuttu.
- The explosion frightened the villagers.
Köylüler ölümden sonraki bir hayata inanıyorlar.
- The villagers believed in a life after death.