Fadil specialized in pediatric forensic work.
 - Fadıl pediatrik adli tıp alanında uzmanlaşmıştır.
Mary is an architect specialized in experimental designs.
 - Mary deneysel tasarımlar konusunda uzmanlaşmış bir mimardır.
He refused to ask for advice from experts.
 - Uzmanlardan tavsiye istemeyi reddetti.
Dieticians are experts in the food industry.
 - Diyetisyenler yemek branşında uzmandırlar.
A leading specialist was brought in to authenticate the painting.
 - Önde gelen bir uzman resmi tasdik etmek için içeriye getirildi.
Tom wanted to become a search-and-rescue specialist.
 - Tom bir arama-kurtarma uzmanı olmak istiyordu.
Tom is an authority in his field.
 - Tom, alanında bir uzmandır.
Tom is an authority on jazz.
 - Tom, cazda bir uzmandır.
You need a professional to translate this.
 - Bunu çevirmek için bir uzmana ihtiyacın var.
Is it a good idea to hire former hackers to work as security professionals?
 - Eski bilgisayar korsanlarını güvenlik uzmanı olarak çalıştırmak için kiralamak iyi bir fikir mi?
For someone who's supposed to be an expert, you don't seem to know much.
 - Uzman olması gereken biri için çok şey biliyor gibi görünmüyorsun.
Don't worry so much! For quite an esteemed expert such as myself, it's peasy lemon squeezy!
 - Bu kadar endişelenme! Benim gibi çok saygın bir uzman için bu iş çocuk oyuncağı!
Tom certainly is a poor judge of character.
 - Tom kesinlikle kötü bir karakter uzmanı.
He is a good judge of horses.
 - O, atlarla ilgili iyi bir uzmandır.
Which foreign language are you most proficient in?
 - En çok hangi yabancı dilde uzmanlaşmış bulunuyorsunuz?
We are looking for someone who is proficient in French.
 - Fransızca'da uzman birisini arıyoruz.