uyuyakaldım

listen to the pronunciation of uyuyakaldım
Турецкий язык - Английский Язык

Определение uyuyakaldım в Турецкий язык Английский Язык словарь

uyu
{f} slept

They slept a little in the room. - Onlar, odada biraz uyudular.

If you’ve only slept for three hours, you certainly won’t do well in the exam. - Sadece üç saat uyuduysan, kesinlikle sınavda iyi yapmayacaksın.

uyu
{f} sleep

Robin looks very cute when he's sleeping. - Robin uyurken çok sevimli görünüyor.

It seems that the children will have to sleep on the floor. - Çocuklar yerde uyumak zorunda kalacaklar gibi.

uyu
kip

My mother has a kip every afternoon. - Annem her öğleden sonra uyur.

I want to have a kip. - Ben uyumak istiyorum.

uyu
{f} sleeping

He's sleeping like a baby. - Bir bebek gibi uyuyor.

You shouldn't sleep with a coal stove on because it releases a very toxic gas called carbon monoxide. Sleeping with a coal stove running may result in death. - Kömür sobasıyla uyumamalısınız. Çünkü karbonmonoksit olarak adlandırılan çok zehirli bir gaz içerir. Kömür sobasıyla uyumak ölümle sonuçlanabilir.

uyu
get to sleep

Tom couldn't get to sleep last night. - Tom dün gece uyuyamadı.

I have to get to sleep! I've got classes tomorrow. - Uyumalıyım! Yarın derslerim var.

uyu
lazy