Burada herhangi bir İngiliz gezgin gördün mü?
 - Have you seen any English travelers here?
Kafaları karışmış gezginler yanlış şehre doğru yöneldiklerini fark ettiler.
 - The confused travelers realized they were headed toward the wrong town.
Yolcular gecikmenin nedenini öğrenmeyi bekliyor.
 - The travelers are waiting to know the cause of the delay.
Turistler karanlıktan önce yolculuklarını bitirmeli.
 - Travelers should finish their journey before dark.
Ben çok gezgin değilim.
 - I am not much of a traveller.
Ben yalnızca ruhun saflığını arayan bir gezginim.
 - I am just a traveller who seeks the purity of the soul.
Ve yolcular onu hatırlıyor mu?
 - And do the travellers remember him?
Evliya Çelebi 17. yüzyılda yaşamış bir Türk seyyahıdır.
 - Evliya Celebi was a Turkish traveller who lived in the 17th century.
Mary, muhtemelen asla bir yerde yerleşip kalmayacak uslanmaz bir seyyahın çocuğudur.
 - Mary is the kind of inveterate traveller who will probably never settle down in one place.
... Jim, wake up. I'm really a time traveler. Come into my machine and let us solve the ...